Hakikati güneşin ışıkları altında değil, her şeyi tek bir renge boyayan zifiri karanlıkta aramayı şiar edinenler, gerçekte içinde yaşamak için önce kurulmuş ruhu ve onunla birlikte kurulmuş dünyayı yıkmak gerektiğini bilirler.
29 Mart 2011 Salı
pity the meat that we are
BACON, figure with meat
Ete merhamet edin! Kuşkusuz et, Bacon'ın acıdığı başat nesnedir, merhametinin, İngiliz-İrlandalı merhametinin yegâne nesnesidir. [...] Et, ölü ten değildir; yaşayan tenin tüm acılarını muhafaza eder ve yaşayan tenin tüm renklerine bürünür. Müthiş bir acıyı ve kırılganlığı, ama aynı zamanda enfes bir keşfi, rengi ve akrobasiyi dışavurur. Bacon, "Hayvanlara acıyın" demez, acı içindeki her insanın bir et parçası olduğunu söyler. Et, insan ile hayvanın ortak bölgesidir, ayırt edilemez oldukları bölgedir; et, ressamın, dehşetinin ve merhametinin nesneleriyle özdeşleştiği bir "olgu", bir haldir. Ressamın bir kasap olduğuna kuşku yoktur, ama kasap dükkânına kiliseye gider gibi gider, et de çarmıha gerilmiş kurbandır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder