7 Mayıs 2012 Pazartesi

vahşet





Bizi gaflete sürükleyen, vahşetle ilgili dar fikrimizdir. Genelde yüreğimizin dayanmadığı şeylere vahşice deriz, yüreğimizin kaldırdığı, bize sıradan gelen şeylerse vahşice görünmez. Dolayısıyla, vahşilik hep başkalarına aittir, fakat ondan uzak duramadığımız için, bize ait olduğu anda onu inkâr ederiz.

Alışkanlığımız (geleneklerimiz, gücümüz) gereği, sadece gizli gizli yıkmayı severiz; korkunç ve büyük yıkımlara –en azından bize böyle görünenlere– karşı çıkarız. Yıktığımızın olabildiğince az farkında olmayı tercih ederiz.

GEORGES BATAILLE, “The Cruel Practice of Art”


2 Mayıs 2012 Çarşamba

Hayvanlara Bakmak III – Beyaz Kuş

                          
                         

Fransa’da, Haute Savoie’nin bazı yerlerindeki köylüler, uzun kış ayları boyunca mutfaklarına ve belki de dua odalarına asmak için tahtadan beyaz kuşlar yaparlar. Epi topu elli gram çeken bu hafif tahta kuşlar, genellikle, hava akımıyla hareket etsinler diye bir ocak rafının veya kirişin üzerine asılır. Bunlar, geleneksel bir kalıba göre işlenmiş, basit, ev yapımı nesnelerdir. Gelgelelim, tam da bu basitliğin verdiği, onlara bakan herkese hoş ve gizemli görünmelerini sağlayan niteliklere sahiptirler.