3 Temmuz 2011 Pazar

deney hayvanları laboratuarı

"Ülkemizdeki sağlıklı deney hayvanı ihtiyacının karşılanmasını amaçlayan proje ile Bilkent üniversitesi, Cyberpark, GYİAD, Akbank ve Lab x ortaklığı ile düzenlenen iş fikri yarışmasına katılarak 750 proje arasından birincilik ödülünü almaya hak kazanmıştır. 'Sağlıklı üretim ile sağlıklı deney hayvanı, sağlıklı deney hayvanı ile sağlıklı deney, sağlıklı deney ile sağlıklı sonuçlar' fikrine destek veren iş adamlarının sağlamış olduğu yatırım gücü ile iş fikiri gerçeğe dönüşmüştür."

http://www.kobay.com.tr/bizkimiz.html

2 Temmuz 2011 Cumartesi

biz ve onlar


İnsanlar neden hayatlarını hayvanlarla paylaşma ihtiyacı duyarlar? Diğer insanlarla kuramadıkları bağı ikame etmek, insanlarda bulamadıkları duygusal tatmini onlarda bulmak için mi? Sınıfsal statülerini ve zenginliklerini sergilemek için mi? Bakımlarına muhtaç olan bir canlıya “efendilik” taslayarak iktidar ve tahakküm heveslerini tatmin etmek için mi? Yoksa onlarla birlikte yaşamak, altında başka bir saikin aranmasına hacet olmayan, kendine özgü ve benzersiz bir ilişki deneyimi yaşattığı için mi? 

Leslie Irvine, Biz ve Onlar’da bu sorulardan yola çıkıyor. Önce insanların hayvanlarla herhangi bir fayda veya çıkar beklentisi olmadan kurdukları ilişkilerin tarihine bakıyor. Bu kitapta, insanların asırlar boyu “etinden, sütünden, yününden” yararlandıkları evcil hayvanların değil, insanlara “yoldaş” olan hayvanların hikâyesi anlatılıyor. Hikâye kadim dönemlerde başlıyor; avcı-toplayıcılardan Mısır’ın kutsal kedilerine, Ortaçağ’ın cadılarına, Viktorya döneminin “iffetli” köpeklerinden günümüz kentlerinin “pet”lerine ve evsiz köpeklerine uzanıyor. Irvine bize, hayvanların her çağda, insanın kendi benliğini ve “büyük harfle” İnsan’ı inşa etme sürecinin ayrılmaz parçaları olduklarını gösteriyor. İnsanın insan olma sürecinde hayvanlarla kurduğu etkileşimin ortak zeminini gözler önüne seriyor.

Biz ve Onlar, çev. Serpil Çağlayan, İletişim Yayınları, 2011

kediler üzerinde deney


İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı, İstanbul
Bu çalışmada, akciğer reseptörlerinin normokapnik ve hiperkapnik koşullarda solunum tipi üzerine etkileri kedilere kısmi vagal blokaj uygulanarak araştırıldı. Deneylerde sodyum pentobarbital (30 mg/kg iv) ile anesteziye edilen aortik kemodenerve 10 kedi kullanıldı. Deney hayvanlarında, vaguslar intakt iken, soğuk uygulaması ile miyelinli vagal lişer bloke edildikten sonra vagotomi yapılarak miyelinsiz lişer kesildikten sonra hava ve hiperkapnik gaz karışımları solunması sırasında, soluk hacmi (VT), soluk frekansı (f/dak) ve frenik ENG kaydedildi. Bu parametrelerden solunum dakika hacmi (VE), inspirasyon (TI) ve ekspirasyon (TE) süreleri hesaplandı. Ayrıca ortalama inspiratuar (VT/TI) ve ortalama ekspiratuar akım (VT/TE) hızları saptandı. Bulgularımız, glomus karotikum intakt iken normokapnik koşullarda, yavaş adapte olan (SAR) ve çabuk adapte olan (RAR) akciğer gerim reseptörlerinin inspirasyon süresinin belirlenmesinde etkili olduklarını, buna karşın C-lif reseptörlerinin normokapnide soluk hacminin düzenlenmesinde, hiperkapnide ise ekspirasyon süresinin kontrolünde etkili olduklarını göstermektedir.